Belgrad, vizesiz ve Eurosuz bir Avrupa şehri olmasından dolayı her mevsim çokça Türk turisti ağırlıyor. Belki “ölmeden görmeniz gereken yerler” arasında değil ama yine de bir hafta sonu kaçamağı için oldukça makul olduğunu söyleyebilirim. Biz aralık ayı başında gittiğimiz için çokça üşüsek de sokaklardaki yılbaşı neşesi içimizi ısıttı demek isterdim ama gerçekten çok üşüdük :) Kesinlikle sıcak havalarda gezip görmenizi tavsiye ederim.Benim Belgrad’da en zorlandığım konu kapalı alanlarda sigara yasağının olmayışıydı. İçkili, içkisiz, cafe, restaurant her yerde hunharca sigara içiliyor olması oldukça keyfimizi kaçırdı. Uzun zamandır pasif içicilikten uzak akciğerlerim perişan oldular:)
Konaklama için Privilege Suites By Central Park adında Knez Mihailova caddesine çok yakın bir butik oteli seçtik. Otelden aldığımız hizmetten oldukça memnun kaldık. Odaları geniş, rahat , temiz ve sıcaktı. Gitmeyi düşünenlere rahatlıkla önerebilirim.
Soğuktan dolayı o kadar çok bi yerlere girip mola vermek zorunda kaldık ki bu gezi notu adeta bir yeme içme rehberi gibi olacak sanırım. Ama ondan önce gezip görülesi yerleri yazalım..
Knez Mihailova caddesi ; şehrin en ünlü ve en canlı caddesi biz de gezi boyunca pek çok kez turladık.
Aziz Sava Katedrali; yapımı hala devam eden devasa katedral için şehrin simgesi diyebiliriz.
Kalemegdan, şehrin bilinen en eski bölgesi ayrıca Tuna ile Sava nehrinin kesiştiği yerde olmasından dolayı çok güzel bir manzarası var. Defterdar Kapısı, Zindan Kapısı, Damat Ali Paşa Türbesi, Despot Stefan kulesi burada görebileceğiniz tarihi yapılardan bir kaç tanesi.
Aziz Mark Kilisesi ; yapımı 1940’ta tamamlanmış olan bu yapı Bizans mimarisine sahip.
Skadarlija; şehrin en eski caddelerinden bir tanesi burada daha çok taverna, pub tarzi yerler var bir akşam yemeğinizi mutlaka burada bir yerlerde yemenizi tavsiye ediyorum.Zaman bu caddede adeta durmuş gibi.
Nikola Tesla Müzesi; Belgrad’a gelen herkesin muhakkak zaman ayırdığı bir yer , ilgisi olanlar için eğlenceli olabilir ama çok fazla beklentiniz olmasın derim.
Hotel Moskva ; şehrin en tarihi oteli, pek çok ünlüyü ağırlamış , film çekimlerinde kullanılmış, cafesinde oturup bir kahve içmenizi öneririm.
Gelelim yeme içme önerilerine..
Boutique : Burası Trg meydanında menüsü geniş çok rahat ve seyirlik bir mekan. Yerel bira eşliğinde bir yemek yiyebilir ya da sadece bir kahve molası için uğrayabilirsiniz.
Cafe du Rendez Vous : Buraya bi kahve ya da içki molası için uğrayabilirsiniz ufak ve sevimli bir mekan.
Red Bread: Biz buraya kahvaltı için gittik ve çok memnun kaldık omletlerine kesinlikle kefiliz. Ama öğle yemeği için de tercih edebilirsiniz.
Cafe & Factory: Aziz Sava Kathedrali’ne çok yakın kahve molası için ideal.
Mala Fabrika Ukusa: Bu restaurantta yerel lezzetleri tadabilirsiniz çok lezzetli hamurişi atıştırmalıkları da kaçırmayın derim. Akşam yemeği için rezervasyon gerekebilir.
Roll Bar: Kahvaltı için kesinlikle not edin hamurişlerini denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Burger House: Ufacık mekan ama süper lezzet. Burger yemek isterseniz kaçırmayın.
Belgrade Art Hotel: Dinlenme molası verdiğimiz ufak tatlı bi cafe’si olan otel. Cadde üzerinde seyirlik bir mekan.
Dva Jelena: Skadarlija’da akşam yemeği yiyebileceğiniz taverna tipi restaurant. Belgrad’da bu tip restaurantlardan çokca var ama kesinlikle en az bir gün önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Turist olmanın hakkını vermek için bir akşam yemeğinizi bu tavernalardan birinde yemeniz gerek. Kalabalık, gürültülü, bol canlı müzikli, tiyatral, tarih kokan bir akşam yemeği sizi bekliyor olacak.
Sonuç olarak çokca üşüyüp akciğerlerimizi sigara dumanıyla kirletsek de bizim için çok güzel bir kaçamak oldu Belgrad. Ne de olsa tebdil-i mekanda ferahlık vardır, siz sıcak bir haftasonu gidin derim.
Bir sonraki yazıya kadar renkli kalın,tatil planlarınız hiç bitmesin (:
Aralık, 2016
Yorumlar
Yorum Gönder